KV Danışmanlık

Otel Mutfak Hijyeni Ölçme, Değerlendirme Kapsamında Yapılan Danışmanlıklar

Otellerde gıda güvenliği ve temel hijyen uygulamalarının etkinliğini ölçmek, hata, uygunsuzluk ve eksiklikleri belirlemek amacı ile “Otellerin Hijyen ve Sanitasyon” denetimleri denetçilerimiz tarafından haberli veya habersiz olarak gerçekleştirilir.
Tespit edilen uygunsuzluklar ve riskler üst yönetime rapor olarak sunulur. Böylece yapılan denetimin etkinliği arttırılmış olur. Yapılan denetimlerin sonuçları ilgili birim yöneticilerine ve üst yönetime rapor halinde sunulur. Bu raporda tespit edilen uygunsuzlukların tanımı, işletme için oluşturduğu riskler ve müşteri ve çalışanların sağlığı üzerindeki etkileri belirlenir. Alınması gereken önlemler tavsiye niteliğinde ilgililere sunulur. Ayrıca yapılan bu denetimler ISO 22000:2005 ve HACCP standartları gereğince zorunlu olan iç tetkiklere ışık tutmuş olacaktır. Aynı zamanda işletmeleri yıl içi üçüncü taraf (belgelendirme ara denetimleri) denetimlerine hazırlayacaktır.

Bu Program Kim ve Kimler İçin

Yiyecek İçecek Hizmetleri bulunan tüm Turizm İşletmeleri

Belgelendirme

İşletme Hijyen Uygunluk Sertifikası: Denetim sonucunda kriterler sağlandığında İşletme Hijyen Uygunluk Sertifikası verilir.

Bu Programın Firmalara Kazandırdığı yararlar

  • Firma itibarında artış, etkin bir pazarlama avantajı,
  • Yasal mevzuatlara uyum,
  • Misafir memnuniyeti,
  • Personel bilincinde artış ve düzenli personel kontrolü sağlama,
  • Otelinizde hijyen gelişimi ve hijyen kontrolünü sağlama,
  • Gıda güvenliği sağlama, mevcut ve olasılı tehlikeleri saptama ve ortadan kaldırma şansı,
  • Potansiyel tehlikeler başlangıçta ortaya çıkarılır ve giderilebilir.
  • Gıda kökenli tehlikelerin ekonomik bir şekilde kontrolünü sağlar.
  • Proses kontrolü ile hatalı ürün üretme riskinin en aza inmesi sağlanır.

Bilgiler

Denetim Periyotları :

  • Denetim periyotlarımız kurumun talebi doğrultusunda belirlenir. Arzu edersiniz aylık periyotlarla veya bir sefere mahsus denetim şeklinde haberli veya habersiz gerçekleştirilebilir.

Denetiminde otelinizde yapılacak kontrol ve denetimler :

  • İşletme hijyeni
  • Personel hijyeni ve sağlık kontrolleri
  • Çapraz bulaşma noktaları
  • İşletme teknik donanım uygunluğu
  • Alet-ekipman uygunluğu, hijyeni ve konumlandırılması
  • Personel şartları ve personel sosyal tesislerinin kontrolü
  • İşletme yapısının uygunluğu
  • Depolama koşulları
  • Dağıtım koşulları
  • Temizlik ve dezenfeksiyon malzemelerinin uygunluğu
  • Pest kontrolleri
  • Ambalaj materyallerinin uygunluğu
  • Çevresel faktörlerin etkisi
  • Atıkların kontrol
  • Ziyaretçi koşulları

Gelecek 50 yılda Dünyada ve Türkiye’de Gıda ve Yiyecek Sektörünün Durumu Sizce Ne Olacak?

 DÜN

BUGÜN

Sektörün şimdisi mi yarını mı?

 

Gelecek 50 yılda Dünyada ve Türkiye’de Gıda ve Yiyecek Sektörünün Durumu Sizce Ne Olacak?

 

İlk Söz: Geleceği tahmin etmenin en güvenilir yolu, şimdiye odaklanmaktır.  Her düşünce şimdi de başlar. Detaylarda kaybolmadan, şimdi olup biten şeylerin geleceği nasıl biçimlendireceğine karar verebilmektir.(John Naisbitt)

 

Günümüzde neler yaşanıyor önce bir bakalım…

  • Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle ekolojik sorunlar çoğalıyor.
  • Kuraklık hızla artıyor.
  • Biyolojik çeşitliliğin dengesi bozuluyor.
  • Gıdanın elde edilmesi, gıdaya ulaşım zorlaşıyor.
  • Dünyada yeterli gıdaya ulaşamayan 842 milyon kişinin 798 milyonu az gelişmiş ülkelerde bulunmaktadır.
  • Her yıl beş yaş altı 6 milyon çocuğu da içeren milyonlarca kişi açlığa bağlı olarak yaşamını yitirmektedir.
  • Dünyada her yıl yaklaşık 1,8 milyon çocuk su ve gıda kaynaklı ishaller nedeniyle ölmektedir.
  • Dünyamızın güvenli gıdaya gereksinimi hızla artıyor.

 

Şimdi ise bugünümüzden bakarak geleceğe bir projeksiyon tutalım…Bu kadar kötü gidişata rağmen bence iyi şeyler tahmin edelim. Ne de olsa arkadaşlarım beni aşırı iyimser birisi olarak görseler de…

  • Gelecek elli yılda, gıda sanayinin % 80’lere varan ekonomik ağırlığı, % 20’lerdeki servis, hizmet sektörlerine kayacak, sanayi tesisleri ya kapanacak, ya büyükler tarafından satın alınacak.
  • Üretime devam eden ya da büyüyenler; ileri teknoloji kullanan, mutlaka nano ve genetik temelli dönüşüm geçirecek, standart rutin işler makinelere yaptıracaklar. Biz istemiyor olsak ta GDO’lu ürünler alıp başını gidecek.(GDO konusuna başka bir yazımda detaylı değinmeyi düşünüyorum.)
  • Bu tür iş yerlerinde çalışmaya devam edecek personel; mutlaka çok yaratıcı, tasarımcı, uzman, alanıyla ilgili son teknolojiye hakim insanlardan oluşacak.
  • Bundan sonraki tahminleri size bırakıyorum…

Son Söz: 20. yüzyıl fiziğin yüzyılıydı. 21. yüzyıl ise biyolojik bilimlerin olacak. Geçtiğimiz 50 yılda bilgisayar nasıl hayatımızın en önemli parçası olduysa, biyolojik bilimlerde gelecek 50 yılda hayatımızın en önemli parçası olacak. (Michio Kaku)

 

 

İş Güvenliği Uzmanlık Hizmeti

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANIN GÖREVLENDİRİLMESİ

 İşverence iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilecekler geçerli iş güvenliği uzmanı belgesine sahip olmak zorundadır.

İş güvenliği uzmanlarından; (C) sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli sınıfta, (B) sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli ve tehlikeli sınıflarda, (A) sınıfı belgeye sahip olanlar ise bütün tehlike sınıflarında yer alan işyerlerinde çalışabilirler.

 

 

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANIN GÖREVLERİ

  • İşyerinde yapılan çalışmalar ve yapılacak değişikliklerle ilgili olarak tasarım, makine ve diğer teçhizatın durumu, bakımı, seçimi ve kullanılan maddeler de dâhil olmak üzere işin planlanması, organizasyonu ve uygulanması, kişisel koruyucu donanımların seçimi, temini, kullanımı, bakımı, muhafazası ve test edilmesi konularının, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına ve genel iş güvenliği kurallarına uygun olarak sürdürülmesini sağlamak için işverene tavsiyelerde bulunmak.
  •  Risk değerlendirmesi;

Risk değerlendirmesinin yapılmasını sağlamak; gerekli çalışmaları planlayarak alınacak sağlık ve güvenlik önlemleri konusunda işverene önerilerde bulunmak ve takibini yapmak.

  • Çalışma ortamı gözetimi;

Çalışma ortamının gözetimini yapmak, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılması gereken periyodik bakım, kontrol ve ölçümleri planlamak ve uygulanmasını kontrol etmek.

İşyerinde kaza, yangın veya patlamaların önlenmesi için mevzuata uygun çalışmalar yapmak ve uygulamaları takip etmek; doğal afet, kaza, yangın veya patlama gibi durumlar için acil durum planlarının hazırlanmasını sağlamak, periyodik olarak eğitimleri ve tatbikatları yaptırmak, acil durum planı doğrultusunda hareket edilmesini sağlamak.

  • Eğitim, bilgilendirme ve kayıt;

İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini ilgili mevzuata uygun olarak planlamak ve uygulamak.

Çalışma ortamının gözetimi ile ilgili çalışmaları kaydetmek ve yıllık değerlendirme raporunu işyeri hekimi ile işbirliği yaparak hazırlamak.

  • İlgili birimlerle işbirliği;

İşyeri hekimi ile işbirliği yaparak iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili değerlendirme yapmak, tehlikeli olayın tekrarlanmaması için inceleme ve araştırma yaparak gerekli önleyici faaliyet planlarını hazırlamak ve uygulamaların takibini yapmak.

İşyeri hekimi ile işbirliği yaparak yıllık çalışma planını hazırlamak.

Uzmanlık ve danışmanlık hizmeti kapsamında yapılan çalışmalar

  • İşyerinin incelenmesi ve ön durum tespiti,
  • Yasal uygunluk denetimi,
  • Yasal denetimlere işveren adına katılma,
  • Risk analizinin hazırlanması,
  • İSG kurulunun oluşturulması ve katılımı
  • İşyerinin periyodik olarak denetlemesi ve raporlanması,
  • İşyeri için gerekli olan dokümantasyonun hazırlanması,
  • Acil durum çalışmalarının yürütülmesi ve planlarının hazırlanması,
  • Yönetici ve çalışanların İş Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimlerinin verilmesi,
  • Mevzuat değişikliklerinin işyerine aktarılması,
  • İş kazalarının araştırılması ve önlenmesi için aksiyon planlarının oluşturulmasına ilişkin düzeltici faaliyetlerin belirlenmesinde kaza, kök neden analizi ve kusur tespitine yönelik denetim ve raporlamalar sağlanmaktadır.

İş güvenliği uzmanı arıyorum?

İş güvenliği uzmanı arıyorum? Derseniz…

Bizi Arayabilirsiniz?

KV danışmanlık
0 532 622 67 86

           

 

     

      

Temel İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi

Temel İşçi Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi

Temel İşçi Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi 4857 sayılı İş kanunu 77 md. si gereğince zorunlu bir eğitimdir.(En az yılda bir kez tekrarlanmalıdır.)

Eğitimin amacı:

  • Temel İşçi sağlığı ve güvenliği bilinci oluşturarak uygun tutum ve davranış kazandırmaktır.
  • Çalışanların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gerekli önlemleri öğretmek,
  •  İş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmak,
  • İşyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir ortamı sağlamak,
  • Çalışanları yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek,

Eğitimin içeriği:

  • Genel işçi sağlığı ve güvenliği kuralları,
  • İş kazaları ve meslek hastalıkların nedenleri,
  • İşyerindeki riskler,
  • Kaza, yaralanma ve hastalıktan korunma prensipleri ve korunma tekniklerinin uygulanması,
  • İş ekipmanlarının güvenli kullanımı,
  • Çalışanların yasal hak ve sorumlulukları,
  • Yasal mevzuat ile ilgili bilgiler,
  • İşyerinde güvenli ortam ve sistemleri kurma,
  • Kişisel koruyucu alet kullanımı,
  • Ekranlı ekipmanlarla çalışma,
  • Uyarı işaretleri,
  • Kimyasal, fiziksel ve biyolojik maddelerle ortaya çıkan riskler,
  • Temizlik ve düzen,
  • Yangın olayı ve yangından korunma,
  • Termal konfor şartları,
  • Ergonomi,
  • Elektrik, tehlikeleri, riskleri ve önlemleri ,
  • İlk yardım, kurtarma.

Sertifikalandırma:

Katılımcılara eğitim sonunda katılım sertifikası verilecektir.

KV danışmanlık

0 532 622 67 86

Mutfaklarda İş Kazaları Nasıl Engellenir? (1)

Kazaların önlenebilmesi için mutfaklarda hangi olumsuz koşulların meydana geldiği bilmemiz gerekmektedir. Böylece kazaların oluşmasını sağlayan nedenler ortadan kaldırılmış olacak ve iş güvenliği sağlanacaktır.

Mutaftaki bir kaza (yaralanma, zarar görme olayı) beş temel nedenin arka arkaya dizilmesi sonucu oluşur. Bunlardan biri olmadıkça bir sonraki meydana gelmez ve dizi tamamlanmadıkça kaza ve yaralanma olmaz.

Bu beş nedene kaza zinciri denir. Bunlar;

  1. Mutfak personelinin doğal yapısı,
  2. Mutfak personelinin kişisel kusurları,
  3. Güvensiz hareket ve güvensiz koşullar,
  4. Kaza olayı,
  5. Yaralanma (zarar veya hasar).

 

Kaza zincirini vereceğim bir örnek olayla açıklayalım.

Memleketinden yeni İstanbul’a gelmiş olan Erdinç beş yıldızlı otellerimizden birine iş için başvurmuştur. Erdinç Otelin Steward şefi Mustafa’nın memleketlisidir. Erdinç genç ve acemidir. Ancak memleketinde dayısının lokantasında çalışmış ve her işi yapmıştır. Steward Şefimiz Mustafa Erdinç’e bir çay söyler. Hoş beşten sonra iş görüşmesi başlar.

  1. Mutfak personelinin doğal yapısı

Steward adayımız Erdinç’in gözleri iyi görmemektedir. Dört numara miyoptur. Ama yinede gözlük takmamaktadır. Bu Erdinç’in doğal yapısıdır. Kusuru kesinlikle düzeltilebilmektedir. Ama kendisi bunu yapmamıştır.

  1. Mutfak personelinin kişisel kusurları

Steward adayımız Erdinç birazcık sakardır. Memleketinde dayısının lokantasında çalışırken zora geldiğinde panikler ve işten kaçardı. Steward Şefimiz Mustafa bunların hiçbirini bilmiyordu. Personel kavun değildi ki koklayıp alsın. Sonunda Erdinç’in işe alınmasını sağladı

  1. Güvensiz hareket ve güvensiz koşullar,

Çiçeği burnunda Steward Erdinç çalışırken güvensiz hareketler yapmaya başladı. Bunlar nelerdi bir bakalım.

  • Sorumsuz biçimde görev verilmeden ya da uyarılara aldırmadan güvensiz çalıştı,
  • Tehlikeli hızda çalıştı,
  • Güvenlik donanımını kullanılmaz duruma soktu,
  • Güvensiz yükleme, istif yaptı,
  • Güvensiz durumları oldu,
  • Şaşırdı, kızdı ve bu davranışları devam ettirdi,
  • Güvenliği önemsemedi.Bir de üstüne tuz biber olan güvensiz koşullar da vardı.

Güvensiz Koşullar

  • Mutfakta kötü koruyucuların yapılmış olması,
  • Yâda koruyucunun hiç yapılmamış olması,
  • Kusurlu, pürüzlü, sivri, kaygan ve eskimiş ekipman(tabak, gastonom küvet vb.),
  • Güvensiz düzen, yetersiz bakım,
  • Yetersiz aydınlatma, göz kamaştıran ışık kaynakları,
  • Yetersiz havalandırma, çevre, hava kaynakları vb.
  1. Kaza olayı,

Gözleri iyi görmeyen ve birazcıda sakar olan Steward Erdinç’e görevi olmadığı halde yanındaki kıdemli arkadaşı Steward Kemal tarafından görev verildi. Erdinç kıyma makinesini yıkayıp temizleyecekti. Ancak kıyma makinesi elektrik prizinden çekilmemişti. Parçaları sökülmemişti. Parçaları Erdinç sökecek ve temizleyecekti. Uğraştıysa da kıyma makinesinin ön tarafını sökemedi. Çünkü et sıkışmıştı.

  1. Yaralanma (zarar veya hasar).

Eti sıkıştığı yerden çıkarırsa belki makineyi sökebilirdi. Makineyi çalıştırdı. Elini; tokmağı kullanmadan makinenin içine soktu. Erdinç acıyla bağırdı. Elini makineye kaptırmıştı.

Kısacası Kazalar birbiri ile bağlantılı olaylar zinciri sonucunda meydana gelmektedir.

Sonuç olarak iş kazaları

% 2 önlenemez,

% 98 önlenebilir,

% 50 kolaylıkla önlenebilmektedir.

Mutfak iş kazaları ile ilgili yazı dizisinin sonuncusunu işimize yarayabilecek iş güvenliği kurallarıyla bitirmek istedim.

  • Bir mutfaktaki temizlik, düzen iş kazalarının çoğunu önleyen önemli bir etkendir. Mutfağın iyi bir şekilde düzenlenmesinin o mutfakta çalışanların moralini yükseltir. Kurulu düzenin ve arzulanan temizliğin yeterli ve devamlı olması yapılacak günlük çalışma ve kontrollerle mümkündür.

 

  • Mutfakta iş kazası olduysa kaza sırasında orada bulunup kazayı görenler ya da kazaya maruz kalan derhal yöneticisine bildirir. Derhâl acil müdahalesi yapılır. Daha sonra sağlık merkezine gidilerek ilk tedavisi yaptırılır.

 

  • Kesici, delici aletleri cepte, üzerinde taşımak yasaktır.

 

  • Makinelerin çalışma talimatlarına, uyarı ikaz levhalarına uyulmalıdır.

 

  • Hareket halindeki makinelere ayarlama ve tamir yapmak yasaktır.

 

  • Etler el ile kıyma makinesine atılmamalı, tokmak kullanılmalıdır.

 

  • Acil durumlarda asansör kullanılmamalıdır.

 

  • Temizlik sırasında ekipmanların ve lambaların elektrik aksamına gelecek şekilde su tutulmamalıdır.

 

  • Ziyaretçiler güvenlik konusunda bilgilendirilmeli.

 

  • Çöplerin toplanarak ortamdan uzaklaştırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

 

  • Çalışanların kayarak düşmelerine sebep olabilecek yağ, karpuz, kavun, muz vb. kabuklu yiyeceklerin hemen temizlenmesi gerekir.

 

  • Kızartma yaparken yağ sıçramaması için dikkat edilmelidir.

 

  • Bir başkasının kayıp, düşmesini sağlayacak şekilde ortada yük bırakılmamalıdır.

 

  • Fare, böcek vb. zararlı hayvanlara karşı yeterli ilaçlama yapılmalıdır.

 

  • Çalışanların temizlik kurallarına sürekli uymalarını sağlamak uyarıcı yazıların iş yerlerinin görülür kısımlarına asılması gerekir.

 

  • Duş, wc. vb. yerler ile sosyal faaliyetlerin yapıldığı toplu olarak bulunulan yerler çabuk kirlenebilen yerlerdir. Bu gibi yerlerin temizliğine dikkat edilmelidir.

 

  • Elektrikli ekipman ve makinelerin dışında el becerisine dayalı olarak kullanılan aletler, el aletleridir. Mutfaklarda meydana gelen iş kazalarının hemen çoğu el aletlerinin iyi kullanılamaması veya aletlerin kullanılamayacak şekilde arızalı ve yıpranmış olmalarından kaynaklanmaktadır.

 

 

  • Ekipman kullanılması sırasında meydana gelen iş kazalarına karşı alınabilecek önlemler şöyle sıralanabilir: Yapılacak işe uygun alet seçilmelidir.

 

  • Aletler ve ekipmanlar temiz tutulmalıdır. Onları kullanmadan önce kontrol etmeliyiz. Aletler yerlerine konulmalı, çalışanların veya başka birisinin üstüne düşebilecek veya ayağına takılabilecek bir yerlere bırakılmamalıdır. Özellikle keskin ve sivri uçlu olan aletleri (bıçak vs.) dikkatli kullanmalıyız.

A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

Murat DOĞAN
+90 532 622 67 86
 

ISO 22000-2018 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Yararları

 

  • Tüm gıda zincirine uygulanabilir olması,
  • Yönetime kritik bilgilerin sunulması suretiyle kolay karar verebilme olanağının sağlanması,
  • Tüketicilerin gıda güvenliği ile ilgili taleplerinin tamamının karşılanması .
  • Uluslararası düzeyde tanınan bir sistem olması nedeniyle ihracat kolaylığı,
  • Ürün gen toplama riskinin azaltılması,
  • Çalışanların iş veriminin ve memnuniyetinin artırılması,
  • Çalışanların hijyen ve gıda güvenliği konusunda bilinçlenmesi,
  • Proses kontrolün dokümanlarla kanıtlanmasına olanak vermesi,
  • Yükümlülüklerini bilen ciddi ve profesyonel bir organizasyon oluşturulması,
  • Gıda zehirlenmeleri ve ölüm risklerinin düşürülmesi,
  • Kanunlara uyumluluğun sağlanması ,
  • Resmi denetimlerde karşılaşılan sorunların en aza indirilmesi
  • Gıda israfının (gıda bozulmaları, vb.) ve bu israftan kaynaklanan maliyetlerin en aza indirilmesi,
  • Çalışma ortamının iyileşmesi,
  • Müşteri güveninin ve memnuniyetinin sağlanması.
  • Pazarlamada rakiplerin önüne geçilmesi,
  • Ürün kayıplarının azaltması.
  • Ürün güvenlik problemlerini önlemesi,
  • Hata yapılarak kazanılan tecrübeye güvenmekten ziyade potansiyel tehlikeleri önceden haber
    vermesi,
  • Gıda işletmelerine güvenli gıda üretmek için kanuni zorluklan karşılamada güvenirlik sağlaması,
  • Etkin kontrol geliştirmeye sistematik olarak yaklaşması,
  • Gıda zincirinin her aşamasında kullanılabilmesi,
  • ISO 9001 gibi kalite yönetim sistemlerinin tanımlayıcısı olması,
  • Geleneksel muayene ve kontrol sistemlerinden daha etkili olması,
  • FAO / WHO tarafından onay görmüş güvenilir bir sistemdir.

 

 

İÇME SULARIMIZDAKİ KANSEROJEN ASBEST TEHLİKESİ VE YAŞAMIMIZDA Kİ DİHİDROJEN MONOKSİT TEHLİKESİNE DİKKAT*

Öncelikli olarak ikinci konudan başlayalım isterseniz.

” dihydrogen monokside”adlı kimyasal maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı takdirde çok sıkı kontrolünün yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Bu maddenin zararlarına bir göz atalım:

  1. Yoğun terlemelere ve kusmalara neden olabilir,
  2. Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur,
  3. Gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir,
  4. Solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açabilir,
  5. Erozyona yol açar,
  6. Otomobil frenlerini etkinliğini azaltır,
  7. Ölümcül kanser hücrelerinin hepsinde bulunmuştur.

Bu kadar zararı olan bir maddenin hayatımızdan çıkarılması gerekmez mi?

Açıkçası ben asla çıkaramam… Sizde… Hatta bütün canlılar.

Neden mi?

Çünkü bu madde SU… O OLMAZSA DÜNYA OLMAZ, YAŞAM OLMAZ…

Hadi bakalım bir başka karsinojenik (kansere neden olan) kimyasal maddenden söz edelim.

ASBEST…

Çok iyi tanınan bir kimyasal karsinojenik madde.

“Türkiye’de içme sularımızın her litresinde milyonlarca lif asbest var.” ve asbestin nasıl tehlikeli bir kanser yapıcı olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Kesinlikle Türkiye’deki içme sularını tüketmeyin desem? Sizce doğru mu?

Ancak suda asbest liflerinin olması doğal bir olaydır ve su kaynaklarının jeolojik yapısından dolayı kaçınılmazdır. Bazı bölgelerdeki içme suyunda asbest lifi sayısı 100 milyon lif/litre değerine kadar ulaşılabilmektedir.

Asbest gerçekten karsinojen bir maddedir, ancak etkisini solunum yoluyla alınırsa gösterir. Ağız yoluyla alındığında karsinojenik etkisi olmadığı sayısız toksikolojik ve epidemiyolojik bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.

 

Ne kadar kolay aldatılabiliyoruz değil mi?

Amacım; kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış düşünceye sürüklendiğini göstermek…

Konuya bilimsel yaklaşılmaması durumunda hatalı değerlendirmelere düşmek kaçınılmazdır.

Kimyasal maddelerin insan sağlığı ve çevre üzerindeki zararlı etkilerinin toplum üzerinde yarattığı haklı korku, bu hatalı değerlendirmeleri beslemektedir.

Sıklıkla yapılan yanlış, kimyasalların zararı konusunda bilimsel gerçeklerden uzak kişisel görüş bildirerek konuda hassas olan toplumu tedirgin etmektir.

Kısacası bilimsel temelden yoksun kulaktan dolma bilgi ile yapılan spekülasyonlar toplumda korku yaratmaktadır.

Kesinlikle bunlara aldanmayın…

*BİLİMSEL GERÇEKLER HER ZAMAN DOĞRUYU BULDURMAZ…

**Hocam Prof.Dr.Kamil BOSTAN’ın Gıda Toksikolojisi ders notlarından yararlanılmıştır.

 

 

ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standardı; bir ürünün üretiminden ya da hizmet sunumundan, müşteriye ulaştığı yere kadar her süreçte müşterinin beklenti ve gereksinimlerini karşılayarak kaliteyi güvence altına alan, tüm bu süreçlerde müşteri memnuniyetini ön planda tutan bir standarttır.
ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standardının ruhunu kuruluşun her bölümüne adapte edilmesi gereken aşağıdaki “Kalite Yönetim İlkeleri” şekillendirmekte ve sistem içerisinde bütünsellik arz etmektedir.

  • Müşteri odaklılık
  • Liderlik
  • İnsanların katılımı
  • Süreç yaklaşım
  • Yönetimin sistem yaklaşımı
  • Sürekli iyileştirme
  • Karar mekanizmasına gerçekçi yaklaşım
  • Tedarikçilerle karşılıklı yararlı ilişkiler

Günümüzde giderek artan rekabet ortamında, şirketlerin başarmak zorunda oldukları ana hedefler vardır.
Bunların içinden bazı hedefler kritiklik açısından ön plana çıkmaktadır.

  • Müşteri İhtiyaçlarını Karşılayabilmek
  • Maliyetleri Azaltarak, Verimliliği Arttırmak
  • Yeni Ürün ve Hizmetleri Pazara Sunmak

ISO 9001:2008′in Faydaları

  • İşletmenin piyasa itibarında artış sağlanması
  • Çalışanlarda kalite bilincinin artırılması
  • Pazarlama faaliyetlerinde rakiplerden farlılık sağlanarak rekabet gücünün arttırılması
  • İşletmenin uluslararası geçerliliğe sahip bir kalite belgesi edinmesinin getirdiği ticari avantajlardan yararlanabilme
  • Müşteri ve proses odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi
  • Müşteri memnuniyetinde ve müşteri sadakatinde artış sağlanması
  • Hata oranlarında, firelerde, yeniden işlemelerde azalma sağlanması
  • Girdi, üretim ve son kontrollerin etkin olarak yapılabilmesi
  • Sistematik yaklaşım ve proses yaklaşımının kavranması
  • Tedarikçilerin seçiminde, değerlendirilmesinde ve takibinde kolaylık sağlanması
  • İşletme içi yetki ve sorumlulukların tespitinde ve dağıtılmasında kolaylık sağlanması
  • Beraber çalışılan firmalara ve müşterilere işletmenin bir Kalite Yönetim Sistemi çerçevesinde yönetildiğini ispatlayarak güven sağlanması
  • İşletme faaliyetlerinin standartlaştırılmasını sağlayacak dokümantasyonun (altyapının) oluşturulması
  • Geçmişe yönelik kayıtların düzenli bir şekilde tutulmasını sağlayacak altyapının oluşturulması
  • Veriler ve istatistiksel ölçümler doğrultusunda durum analizlerinin yapılabilmesi ve geleceğe yönelik kararlarda bu analiz sonuçlarının kullanılabilmesi
  • Kurumsallaşma yolunda önemli bir adım atılmış olması

 

‘’Gelecek 50 yılda Gıda Sektöründe Mesleklerimiz Nasıl Olacak?’’

Daha önceki bir yazımda ‘’Gelecek 50 yılda Dünyada Gıda Sektörünün Durumu Sizce Ne Olacak?’’ diye belirtmiştim.

Tahminlerimi sıralamıştım bunlardan biri:

Gıda işletmelerinde çalışmaya devam edecek personel; mutlaka çok yaratıcı, tasarımcı, uzman, alanıyla ilgili son teknolojiye hakim insanlardan olacak demiştim.

Birazda gıda ile ilgili meslek tahminleri yapalım isterseniz.

Alternatif Gıda Mühendisliği/Teknikerliği:

Beslenme için gerekli maddelerin konsantre ve karma tabletlere, sıvılara dönüştürülmesiyle uğraşacaklar.

Genetik ve nano teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanarak insanların beslenme ihtiyacına yanıt verecek alternatifler üzerinde çalışacaklar.

Bununla birlikte geleneksel tarım, hayvancılık, kaynakları, üretim sistemleri insanların yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamakta, yararlı olmakta yeterli olmayacak.

Tabi ki buna çareyi alternatif gıdacılar bulacak, diyet reçetelerinden kurtulacağız.

Belki de uzayda buğday yetiştireceğiz.

Ha birde yukarıda anlattığım mesleğin karşısında olan bir meslek doğabilir.

Organik Gıda Mühendisliği/Teknikerliği

Organik (yani doğal) gıda sektörü büyüyecek.

Organik tarlaların yönetimi konusu gündeme gelecek.

Meslektaşlarımız GDO, pestisit(tarım ilacı) ve çevre kirleticileri bulaştırmadan meyve ve sebze yetiştirecekler. Bence böyle bir ortam bulmak için o yıllarda uzay istasyonlarına taşınmaları gerekecek!!!

Gıda Denetçiliği

Genetiği ile oynanmış ürünlerin sağlığa zarar vermemesi için oluşacak denetim mekanizmalarını uygulayacak.

Moleküler Gurme

Genel olarak yemeğin pişmesi sırasında, başından sonuna kadar her aşamada oluşan fiziksel ve kimyasal değişimlerin arkasındaki bilimsel gerçekleri ve insana zevk ve keyif veren özellikleri inceleyecek ve yeni ürünler oluşturacaklar.

Aşçılar adeta laboratuvarlardaki bilim adamları gibi çalışıp deneysel çalışmalar yapacaklar.

Birazda siz tahmin edin isterseniz..

Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi (HACCP)

Haccp ile ilgili detaylı açıklamaları burada bulacaksınız.

 

İNDİR!!!! Gıda Güvenliği 1

GDO’ya Dikkat! İnsanlığın sonu mu geliyor? (1)

GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) ne demek önce onu yanıtlayalım isterseniz.

Her canlı organizmanın (mikrop,bitki,hayvan,insan…) hücresinde ve hücrelerinde bazı kodlar vardır.

Bunlara biz gen diyoruz. Örneğin bizim cinsiyetimiz, rengimiz, göz rengimiz hatta birçok hastalığımız burada kodlanmıştır.

Yine bir bezelye bitki tanesinin renginin sarı yada yeşil olması, tombul yada buruşuk olması genlerde saklıdır. Bunlar bir nesilden diğerine geçer.

Bu bilgiler ışığında GDO nedir?

Genetiği Değiştirilmiş Organizma bir hücrenin genetik (kalıtsal) yapısıyla oynamaktır. GDO hazırlama işlemi bir mikrop ya da bir bitki hücresinde veya bir hayvan hücresinde gerçekleştirilebilir. Hatta bu bir insan hücresi de olabilir.

Gıda tüketicisi olarak bizleri GDO’lu bitkisel ve hayvansal gıda ürünleri ilgilendiriyor.

Öncelikle şunu itiraf etmeliyiz GDO’lu besinler piyasada olabilir. Hatta tüketiyor da olabiliriz. Bunu da konuşmak gerekecek.

İsterseniz bunun öncesinde GDO’lu ürün nasıl elde edilir? Buna bir bakalım.

Önce antik çağlardan başlayalım. Ne alaka dediğinizi duyar gibiyim.

Hadi bakalım, şu tezi ortaya atıyorum. Biz insanlar bundan binlerce yıl öncesi bile, bitki ve hayvanların genetiğine müdahale ediyorduk.

Geçenlerde bir TV kanalında açık oturum konuşmacıları; bitki ve hayvanların kalıtsal yapılarıyla oynamanın insanlık suçu ve büyük bir günah olduğundan bahsediyorlardı.

Demek ki insanoğlu insanlık suçunu binlerce yıldır işliyor. Ne saçma bir çıkarım değil mi?

Şöyle açalım konuyu isterseniz. Her gün hepimiz ekmek tüketiyoruz. Ne kadar lezzetli ve vazgeçemediğimiz bir besin.

Hadi bir de insanoğlunun elinden geçmemiş o yabani buğdaydan ekmek yapın bakalım. Yapamazsınız yapsanız da bu ürünü yiyemezsiniz. Neden mi?

Çünkü insanoğlunun eli değmemiş! Olduğu gibi doğal. İnsanoğlu ne yapmış, yüzyıllar boyu buğdayı ıslah etmiş; yani hibritleştirmiş, genetiğiyle oynamış.

Daha iyi ve daha kaliteli bir buğday elde etmek için anlayacağımız buğdayın genetiğiyle oynamışız. Bunu hep yapmışız. Genetik yapısıyla oynamak bir gıda ürününü tek başına ne zararlı ne kanserojen ne de zehirli yapar.

Ancak bir genetiği değiştirme yöntemi daha var. Bu da yapay yollarla istediğimiz ürün hücresinin genetiğini değiştirmek. Bunu niye yapıyoruz. Daha kaliteli, daha lezzetli ve daha fazla ürün almak için…

Bu kötü bir uygulama mı? Şu an buna evet ya da hayır diye yanıt veremiyoruz ve veremiyorum. Neden mi?

Yaptığımız bu genetik değişiklerin insanda ve doğada nasıl sonuçlar verebileceğini kestiremiyoruz. Kısacası beklemek gerekiyor. Belki yirmi yıl belki elli yıl… Kötü sonuçlar olacaksa bile uzun yıllar sonra göreceğiz.

Benim kişisel kanaatim insan neslinin devamı açısından çok fazla sorun olmayacağıdır. Dünyanın sonu gelecekse (kıyamet) o başka…

Bunu size şöyle açıklayabilirim. Birçoğumuz Çernobil Faciasını duymuştur. Buradan yayılan radyasyon Kuzey Avrupa dahil bir çok ülkeyi etkilemiştir.

Bununla ilgili seksenlerin sonuna doğru Avrupalı bilim insanları tarafından bir rapor hazırlanmıştır.

Bu rapora göre iki binli yıllarda on binlerce Kuzey Avrupalının kanser vb. hastalıklardan topluca öleceklerini öngörmüşlerdi.

Çünkü durum çok vahimdi. Ancak ne oldu iki binli yıllarda, yalnız Rusya’da radyasyona aşırı maruz kalan insanlarda hastalıklar ve ölümler görüldü. Nesillere intikal eden çok fazla bir şey olmadı. Yani insan nesli kodlandığı şekilde devam etti.

Ben buradan yaptığım çıkarımla, GDO ve GDO’lu ürünlerin çok büyük tehlikesinin olması durumunda bile insan nesline çok fazla zarar vermeyeceğini düşünüyorum. Tabi ki en iyisini Allah bilir.

 

 

 

KV Danışmanlık