KV Danışmanlık

YİYECEK-İÇECEK İŞLETMELERİNDE HİJYEN ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE GELİŞTİRME

YİYECEK-İÇECEK İŞLETMELERİNDE HİJYEN ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE GELİŞTİRME

Yiyecek-İçecek işletmelerinde gıda güvenliği ve temel hijyen uygulamalarının etkinliğini ölçmek, hata, uygunsuzluk ve eksiklikleri belirlemek amacı ile “Yiyecek-İçecek firmalarında Hijyen ve Sanitasyon” denetimleri denetçilerimiz tarafından haberli veya habersiz olarak gerçekleştirilir.

 

Denetim periyotlarımız sizin talebiniz doğrultusunda belirlenmektedir. Tespit edilen uygunsuzluklar ve riskler üst yönetime rapor olarak sunulur. Böylece yapılan denetimin etkinliği arttırılmış olur. Yapılan denetimlerin sonuçları ilgili birim yöneticilerine ve üst yönetime rapor halinde sunulur. Bu raporda tespit edilen uygunsuzlukların tanımı, işletme için oluşturduğu riskler ve müşteri ve çalışanların sağlığı üzerindeki etkileri belirlenir. Alınması gereken önlemler tavsiye niteliğinde ilgililere sunulur. Ayrıca yapılan bu denetimler ISO 22000:2005 ve HACCP standartları gereğince zorunlu olan iç tetkiklere ışık tutmuş olacaktır. Aynı zamanda işletmeleri yıl içi üçüncü taraf (belgelendirme ara denetimleri) denetimlerine hazırlayacaktır.

Uygunluk kontrolleri 17.12.2011 Tarih 28145 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gıda Hijyen Yönetmeliği ve TS 13027 Gıda Üretim Yerlerinde Hijyen ve Sanitasyon Genel Kuralları Standardına göre yapılır.

DENETİM PERİYOTLARI

Arzu edersiniz aylık periyotlarla denetim şeklinde haberli veya habersiz gerçekleştirilebilir.

Denetiminde işletmenizde  yapılacak kontrol ve denetimler şunlardır;

  • İşletme hijyeni
  • Personel hijyeni ve sağlık kontrolleri
  • Çapraz bulaşma noktaları
  • İşletme teknik donanım uygunluğu
  • Alet-ekipman uygunluğu, hijyeni ve konumlandırılması
  • Personel şartları ve personel sosyal tesislerinin kontrolü
  • İşletme yapısının uygunluğu
  • Depolama koşulları
  • Dağıtım koşulları
  • Temizlik ve dezenfeksiyon malzemelerinin uygunluğu
  • Pest kontrolleri
  • Ambalaj materyallerinin uygunluğu
  • Çevresel faktörlerin etkisi
  • Atıkların kontrolü
  • Ziyaretçi koşulları
  • Laboratuvar analizleri (Personel hijyen kontrolleri/Yüzey hijyen kontrolleri)
  • Ayrıca işletmenin talebine göre ürün ve suların laboratuvar analizleri yapılır.

DENETİMİN YARARLARI

  • Firma itibarında artış, etkin bir pazarlama avantajı,
  • Yasal mevzuatlara uyum,
  • Misafir memnuniyeti,
  • Personel bilincinde artış ve düzenli personel kontrolü sağlama,
  • Şubelerinizin hijyen gelişimi ve hijyen kontrolünü sağlama,
  • Gıda güvenliği sağlama, mevcut ve olası tehlikeleri saptama ve ortadan kaldırma şansı,
  • Potansiyel tehlikeler başlangıçta ortaya çıkarılır ve giderilebilir.
  • Gıda kökenli tehlikelerin ekonomik bir şekilde kontrolünü sağlar.
  • Proses kontrolü ile hatalı ürün üretme riskinin azaltılmasını sağlar.
  • Güvenli olmayan ürünün üretimi ve satışı riskini azaltır.
  • Üretilmiş olan ürünün kalite kontrolünden, önleyici kalite güvencesine geçişi sağlar.
  • Gıda zehirlenmeleri ve ölüm risklerinin engellemesi sağlanır.
  • Gıda israfının (gıda bozulmaları, vb.) ve bu israftan kaynaklanan maliyetlerin en aza indirilmesini sağlar.
  • Çalışma ortamının iyileşmesini sağlar.
  • Gıda tedarik zincirinde iyi bir yer edinme/güven oluşturmayı sağlar.
  • Uluslararası pazarlara girişte ilk gereksinimi karşılar.
  • Yönetim etkinliğini artırır.

SERTİFİKALANDIRMA

Denetim sonucunda kriterler sağlandığında ‘’İşletme Hijyen Uygunluk Sertifikası’’ verilir.

 

Hijyen ölçme ,değerlendirme ve geliştirme işlemleriniz ve raporlarınız için bizi arayabilirsiniz?

 

KV danışmanlık
+90 532 622 67 86
+90 212 607 32 83

 

Otel Mutfak Hijyeni Ölçme, Değerlendirme Kapsamında Yapılan Danışmanlıklar

Otellerde gıda güvenliği ve temel hijyen uygulamalarının etkinliğini ölçmek, hata, uygunsuzluk ve eksiklikleri belirlemek amacı ile “Otellerin Hijyen ve Sanitasyon” denetimleri denetçilerimiz tarafından haberli veya habersiz olarak gerçekleştirilir.
Tespit edilen uygunsuzluklar ve riskler üst yönetime rapor olarak sunulur. Böylece yapılan denetimin etkinliği arttırılmış olur. Yapılan denetimlerin sonuçları ilgili birim yöneticilerine ve üst yönetime rapor halinde sunulur. Bu raporda tespit edilen uygunsuzlukların tanımı, işletme için oluşturduğu riskler ve müşteri ve çalışanların sağlığı üzerindeki etkileri belirlenir. Alınması gereken önlemler tavsiye niteliğinde ilgililere sunulur. Ayrıca yapılan bu denetimler ISO 22000:2005 ve HACCP standartları gereğince zorunlu olan iç tetkiklere ışık tutmuş olacaktır. Aynı zamanda işletmeleri yıl içi üçüncü taraf (belgelendirme ara denetimleri) denetimlerine hazırlayacaktır.

Bu Program Kim ve Kimler İçin

Yiyecek İçecek Hizmetleri bulunan tüm Turizm İşletmeleri

Belgelendirme

İşletme Hijyen Uygunluk Sertifikası: Denetim sonucunda kriterler sağlandığında İşletme Hijyen Uygunluk Sertifikası verilir.

Bu Programın Firmalara Kazandırdığı yararlar

  • Firma itibarında artış, etkin bir pazarlama avantajı,
  • Yasal mevzuatlara uyum,
  • Misafir memnuniyeti,
  • Personel bilincinde artış ve düzenli personel kontrolü sağlama,
  • Otelinizde hijyen gelişimi ve hijyen kontrolünü sağlama,
  • Gıda güvenliği sağlama, mevcut ve olasılı tehlikeleri saptama ve ortadan kaldırma şansı,
  • Potansiyel tehlikeler başlangıçta ortaya çıkarılır ve giderilebilir.
  • Gıda kökenli tehlikelerin ekonomik bir şekilde kontrolünü sağlar.
  • Proses kontrolü ile hatalı ürün üretme riskinin en aza inmesi sağlanır.

Bilgiler

Denetim Periyotları :

  • Denetim periyotlarımız kurumun talebi doğrultusunda belirlenir. Arzu edersiniz aylık periyotlarla veya bir sefere mahsus denetim şeklinde haberli veya habersiz gerçekleştirilebilir.

Denetiminde otelinizde yapılacak kontrol ve denetimler :

  • İşletme hijyeni
  • Personel hijyeni ve sağlık kontrolleri
  • Çapraz bulaşma noktaları
  • İşletme teknik donanım uygunluğu
  • Alet-ekipman uygunluğu, hijyeni ve konumlandırılması
  • Personel şartları ve personel sosyal tesislerinin kontrolü
  • İşletme yapısının uygunluğu
  • Depolama koşulları
  • Dağıtım koşulları
  • Temizlik ve dezenfeksiyon malzemelerinin uygunluğu
  • Pest kontrolleri
  • Ambalaj materyallerinin uygunluğu
  • Çevresel faktörlerin etkisi
  • Atıkların kontrol
  • Ziyaretçi koşulları

Gelecek 50 yılda Dünyada ve Türkiye’de Gıda ve Yiyecek Sektörünün Durumu Sizce Ne Olacak?

 DÜN

BUGÜN

Sektörün şimdisi mi yarını mı?

 

Gelecek 50 yılda Dünyada ve Türkiye’de Gıda ve Yiyecek Sektörünün Durumu Sizce Ne Olacak?

 

İlk Söz: Geleceği tahmin etmenin en güvenilir yolu, şimdiye odaklanmaktır.  Her düşünce şimdi de başlar. Detaylarda kaybolmadan, şimdi olup biten şeylerin geleceği nasıl biçimlendireceğine karar verebilmektir.(John Naisbitt)

 

Günümüzde neler yaşanıyor önce bir bakalım…

  • Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle ekolojik sorunlar çoğalıyor.
  • Kuraklık hızla artıyor.
  • Biyolojik çeşitliliğin dengesi bozuluyor.
  • Gıdanın elde edilmesi, gıdaya ulaşım zorlaşıyor.
  • Dünyada yeterli gıdaya ulaşamayan 842 milyon kişinin 798 milyonu az gelişmiş ülkelerde bulunmaktadır.
  • Her yıl beş yaş altı 6 milyon çocuğu da içeren milyonlarca kişi açlığa bağlı olarak yaşamını yitirmektedir.
  • Dünyada her yıl yaklaşık 1,8 milyon çocuk su ve gıda kaynaklı ishaller nedeniyle ölmektedir.
  • Dünyamızın güvenli gıdaya gereksinimi hızla artıyor.

 

Şimdi ise bugünümüzden bakarak geleceğe bir projeksiyon tutalım…Bu kadar kötü gidişata rağmen bence iyi şeyler tahmin edelim. Ne de olsa arkadaşlarım beni aşırı iyimser birisi olarak görseler de…

  • Gelecek elli yılda, gıda sanayinin % 80’lere varan ekonomik ağırlığı, % 20’lerdeki servis, hizmet sektörlerine kayacak, sanayi tesisleri ya kapanacak, ya büyükler tarafından satın alınacak.
  • Üretime devam eden ya da büyüyenler; ileri teknoloji kullanan, mutlaka nano ve genetik temelli dönüşüm geçirecek, standart rutin işler makinelere yaptıracaklar. Biz istemiyor olsak ta GDO’lu ürünler alıp başını gidecek.(GDO konusuna başka bir yazımda detaylı değinmeyi düşünüyorum.)
  • Bu tür iş yerlerinde çalışmaya devam edecek personel; mutlaka çok yaratıcı, tasarımcı, uzman, alanıyla ilgili son teknolojiye hakim insanlardan oluşacak.
  • Bundan sonraki tahminleri size bırakıyorum…

Son Söz: 20. yüzyıl fiziğin yüzyılıydı. 21. yüzyıl ise biyolojik bilimlerin olacak. Geçtiğimiz 50 yılda bilgisayar nasıl hayatımızın en önemli parçası olduysa, biyolojik bilimlerde gelecek 50 yılda hayatımızın en önemli parçası olacak. (Michio Kaku)

 

 

ISO 22000-2018 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Yararları

 

  • Tüm gıda zincirine uygulanabilir olması,
  • Yönetime kritik bilgilerin sunulması suretiyle kolay karar verebilme olanağının sağlanması,
  • Tüketicilerin gıda güvenliği ile ilgili taleplerinin tamamının karşılanması .
  • Uluslararası düzeyde tanınan bir sistem olması nedeniyle ihracat kolaylığı,
  • Ürün gen toplama riskinin azaltılması,
  • Çalışanların iş veriminin ve memnuniyetinin artırılması,
  • Çalışanların hijyen ve gıda güvenliği konusunda bilinçlenmesi,
  • Proses kontrolün dokümanlarla kanıtlanmasına olanak vermesi,
  • Yükümlülüklerini bilen ciddi ve profesyonel bir organizasyon oluşturulması,
  • Gıda zehirlenmeleri ve ölüm risklerinin düşürülmesi,
  • Kanunlara uyumluluğun sağlanması ,
  • Resmi denetimlerde karşılaşılan sorunların en aza indirilmesi
  • Gıda israfının (gıda bozulmaları, vb.) ve bu israftan kaynaklanan maliyetlerin en aza indirilmesi,
  • Çalışma ortamının iyileşmesi,
  • Müşteri güveninin ve memnuniyetinin sağlanması.
  • Pazarlamada rakiplerin önüne geçilmesi,
  • Ürün kayıplarının azaltması.
  • Ürün güvenlik problemlerini önlemesi,
  • Hata yapılarak kazanılan tecrübeye güvenmekten ziyade potansiyel tehlikeleri önceden haber
    vermesi,
  • Gıda işletmelerine güvenli gıda üretmek için kanuni zorluklan karşılamada güvenirlik sağlaması,
  • Etkin kontrol geliştirmeye sistematik olarak yaklaşması,
  • Gıda zincirinin her aşamasında kullanılabilmesi,
  • ISO 9001 gibi kalite yönetim sistemlerinin tanımlayıcısı olması,
  • Geleneksel muayene ve kontrol sistemlerinden daha etkili olması,
  • FAO / WHO tarafından onay görmüş güvenilir bir sistemdir.

 

 

İÇME SULARIMIZDAKİ KANSEROJEN ASBEST TEHLİKESİ VE YAŞAMIMIZDA Kİ DİHİDROJEN MONOKSİT TEHLİKESİNE DİKKAT*

Öncelikli olarak ikinci konudan başlayalım isterseniz.

” dihydrogen monokside”adlı kimyasal maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı takdirde çok sıkı kontrolünün yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Bu maddenin zararlarına bir göz atalım:

  1. Yoğun terlemelere ve kusmalara neden olabilir,
  2. Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur,
  3. Gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir,
  4. Solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açabilir,
  5. Erozyona yol açar,
  6. Otomobil frenlerini etkinliğini azaltır,
  7. Ölümcül kanser hücrelerinin hepsinde bulunmuştur.

Bu kadar zararı olan bir maddenin hayatımızdan çıkarılması gerekmez mi?

Açıkçası ben asla çıkaramam… Sizde… Hatta bütün canlılar.

Neden mi?

Çünkü bu madde SU… O OLMAZSA DÜNYA OLMAZ, YAŞAM OLMAZ…

Hadi bakalım bir başka karsinojenik (kansere neden olan) kimyasal maddenden söz edelim.

ASBEST…

Çok iyi tanınan bir kimyasal karsinojenik madde.

“Türkiye’de içme sularımızın her litresinde milyonlarca lif asbest var.” ve asbestin nasıl tehlikeli bir kanser yapıcı olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Kesinlikle Türkiye’deki içme sularını tüketmeyin desem? Sizce doğru mu?

Ancak suda asbest liflerinin olması doğal bir olaydır ve su kaynaklarının jeolojik yapısından dolayı kaçınılmazdır. Bazı bölgelerdeki içme suyunda asbest lifi sayısı 100 milyon lif/litre değerine kadar ulaşılabilmektedir.

Asbest gerçekten karsinojen bir maddedir, ancak etkisini solunum yoluyla alınırsa gösterir. Ağız yoluyla alındığında karsinojenik etkisi olmadığı sayısız toksikolojik ve epidemiyolojik bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.

 

Ne kadar kolay aldatılabiliyoruz değil mi?

Amacım; kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış düşünceye sürüklendiğini göstermek…

Konuya bilimsel yaklaşılmaması durumunda hatalı değerlendirmelere düşmek kaçınılmazdır.

Kimyasal maddelerin insan sağlığı ve çevre üzerindeki zararlı etkilerinin toplum üzerinde yarattığı haklı korku, bu hatalı değerlendirmeleri beslemektedir.

Sıklıkla yapılan yanlış, kimyasalların zararı konusunda bilimsel gerçeklerden uzak kişisel görüş bildirerek konuda hassas olan toplumu tedirgin etmektir.

Kısacası bilimsel temelden yoksun kulaktan dolma bilgi ile yapılan spekülasyonlar toplumda korku yaratmaktadır.

Kesinlikle bunlara aldanmayın…

*BİLİMSEL GERÇEKLER HER ZAMAN DOĞRUYU BULDURMAZ…

**Hocam Prof.Dr.Kamil BOSTAN’ın Gıda Toksikolojisi ders notlarından yararlanılmıştır.

 

 

KV Danışmanlık