Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi (HACCP)
Haccp ile ilgili detaylı açıklamaları burada bulacaksınız.
İNDİR!!!! Gıda Güvenliği 1
GDO’ya Dikkat! İnsanlığın sonu mu geliyor? (1)
GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) ne demek önce onu yanıtlayalım isterseniz.
Her canlı organizmanın (mikrop,bitki,hayvan,insan…) hücresinde ve hücrelerinde bazı kodlar vardır.
Bunlara biz gen diyoruz. Örneğin bizim cinsiyetimiz, rengimiz, göz rengimiz hatta birçok hastalığımız burada kodlanmıştır.
Yine bir bezelye bitki tanesinin renginin sarı yada yeşil olması, tombul yada buruşuk olması genlerde saklıdır. Bunlar bir nesilden diğerine geçer.
Bu bilgiler ışığında GDO nedir?
Genetiği Değiştirilmiş Organizma bir hücrenin genetik (kalıtsal) yapısıyla oynamaktır. GDO hazırlama işlemi bir mikrop ya da bir bitki hücresinde veya bir hayvan hücresinde gerçekleştirilebilir. Hatta bu bir insan hücresi de olabilir.
Gıda tüketicisi olarak bizleri GDO’lu bitkisel ve hayvansal gıda ürünleri ilgilendiriyor.
Öncelikle şunu itiraf etmeliyiz GDO’lu besinler piyasada olabilir. Hatta tüketiyor da olabiliriz. Bunu da konuşmak gerekecek.
İsterseniz bunun öncesinde GDO’lu ürün nasıl elde edilir? Buna bir bakalım.
Önce antik çağlardan başlayalım. Ne alaka dediğinizi duyar gibiyim.
Hadi bakalım, şu tezi ortaya atıyorum. Biz insanlar bundan binlerce yıl öncesi bile, bitki ve hayvanların genetiğine müdahale ediyorduk.
Geçenlerde bir TV kanalında açık oturum konuşmacıları; bitki ve hayvanların kalıtsal yapılarıyla oynamanın insanlık suçu ve büyük bir günah olduğundan bahsediyorlardı.
Demek ki insanoğlu insanlık suçunu binlerce yıldır işliyor. Ne saçma bir çıkarım değil mi?
Şöyle açalım konuyu isterseniz. Her gün hepimiz ekmek tüketiyoruz. Ne kadar lezzetli ve vazgeçemediğimiz bir besin.
Hadi bir de insanoğlunun elinden geçmemiş o yabani buğdaydan ekmek yapın bakalım. Yapamazsınız yapsanız da bu ürünü yiyemezsiniz. Neden mi?
Çünkü insanoğlunun eli değmemiş! Olduğu gibi doğal. İnsanoğlu ne yapmış, yüzyıllar boyu buğdayı ıslah etmiş; yani hibritleştirmiş, genetiğiyle oynamış.
Daha iyi ve daha kaliteli bir buğday elde etmek için anlayacağımız buğdayın genetiğiyle oynamışız. Bunu hep yapmışız. Genetik yapısıyla oynamak bir gıda ürününü tek başına ne zararlı ne kanserojen ne de zehirli yapar.
Ancak bir genetiği değiştirme yöntemi daha var. Bu da yapay yollarla istediğimiz ürün hücresinin genetiğini değiştirmek. Bunu niye yapıyoruz. Daha kaliteli, daha lezzetli ve daha fazla ürün almak için…
Bu kötü bir uygulama mı? Şu an buna evet ya da hayır diye yanıt veremiyoruz ve veremiyorum. Neden mi?
Yaptığımız bu genetik değişiklerin insanda ve doğada nasıl sonuçlar verebileceğini kestiremiyoruz. Kısacası beklemek gerekiyor. Belki yirmi yıl belki elli yıl… Kötü sonuçlar olacaksa bile uzun yıllar sonra göreceğiz.
Benim kişisel kanaatim insan neslinin devamı açısından çok fazla sorun olmayacağıdır. Dünyanın sonu gelecekse (kıyamet) o başka…
Bunu size şöyle açıklayabilirim. Birçoğumuz Çernobil Faciasını duymuştur. Buradan yayılan radyasyon Kuzey Avrupa dahil bir çok ülkeyi etkilemiştir.
Bununla ilgili seksenlerin sonuna doğru Avrupalı bilim insanları tarafından bir rapor hazırlanmıştır.
Bu rapora göre iki binli yıllarda on binlerce Kuzey Avrupalının kanser vb. hastalıklardan topluca öleceklerini öngörmüşlerdi.
Çünkü durum çok vahimdi. Ancak ne oldu iki binli yıllarda, yalnız Rusya’da radyasyona aşırı maruz kalan insanlarda hastalıklar ve ölümler görüldü. Nesillere intikal eden çok fazla bir şey olmadı. Yani insan nesli kodlandığı şekilde devam etti.
Ben buradan yaptığım çıkarımla, GDO ve GDO’lu ürünlerin çok büyük tehlikesinin olması durumunda bile insan nesline çok fazla zarar vermeyeceğini düşünüyorum. Tabi ki en iyisini Allah bilir.
Merhaba, bu bir yorumdur.
Bir yorumu silmek için, yönetim paneline giriş yapın, ve yazılar için yapılmış yorumları görün. Orada yorumları düzenlemek ya da silmek için tercihler mevcuttur.