KV Danışmanlık

Temel İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi

Temel İşçi Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi

Temel İşçi Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi 4857 sayılı İş kanunu 77 md. si gereğince zorunlu bir eğitimdir.(En az yılda bir kez tekrarlanmalıdır.)

Eğitimin amacı:

  • Temel İşçi sağlığı ve güvenliği bilinci oluşturarak uygun tutum ve davranış kazandırmaktır.
  • Çalışanların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gerekli önlemleri öğretmek,
  •  İş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmak,
  • İşyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir ortamı sağlamak,
  • Çalışanları yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek,

Eğitimin içeriği:

  • Genel işçi sağlığı ve güvenliği kuralları,
  • İş kazaları ve meslek hastalıkların nedenleri,
  • İşyerindeki riskler,
  • Kaza, yaralanma ve hastalıktan korunma prensipleri ve korunma tekniklerinin uygulanması,
  • İş ekipmanlarının güvenli kullanımı,
  • Çalışanların yasal hak ve sorumlulukları,
  • Yasal mevzuat ile ilgili bilgiler,
  • İşyerinde güvenli ortam ve sistemleri kurma,
  • Kişisel koruyucu alet kullanımı,
  • Ekranlı ekipmanlarla çalışma,
  • Uyarı işaretleri,
  • Kimyasal, fiziksel ve biyolojik maddelerle ortaya çıkan riskler,
  • Temizlik ve düzen,
  • Yangın olayı ve yangından korunma,
  • Termal konfor şartları,
  • Ergonomi,
  • Elektrik, tehlikeleri, riskleri ve önlemleri ,
  • İlk yardım, kurtarma.

Sertifikalandırma:

Katılımcılara eğitim sonunda katılım sertifikası verilecektir.

KV danışmanlık

0 532 622 67 86

Mutfaklarda İş Kazaları Nasıl Engellenir? (1)

Kazaların önlenebilmesi için mutfaklarda hangi olumsuz koşulların meydana geldiği bilmemiz gerekmektedir. Böylece kazaların oluşmasını sağlayan nedenler ortadan kaldırılmış olacak ve iş güvenliği sağlanacaktır.

Mutaftaki bir kaza (yaralanma, zarar görme olayı) beş temel nedenin arka arkaya dizilmesi sonucu oluşur. Bunlardan biri olmadıkça bir sonraki meydana gelmez ve dizi tamamlanmadıkça kaza ve yaralanma olmaz.

Bu beş nedene kaza zinciri denir. Bunlar;

  1. Mutfak personelinin doğal yapısı,
  2. Mutfak personelinin kişisel kusurları,
  3. Güvensiz hareket ve güvensiz koşullar,
  4. Kaza olayı,
  5. Yaralanma (zarar veya hasar).

 

Kaza zincirini vereceğim bir örnek olayla açıklayalım.

Memleketinden yeni İstanbul’a gelmiş olan Erdinç beş yıldızlı otellerimizden birine iş için başvurmuştur. Erdinç Otelin Steward şefi Mustafa’nın memleketlisidir. Erdinç genç ve acemidir. Ancak memleketinde dayısının lokantasında çalışmış ve her işi yapmıştır. Steward Şefimiz Mustafa Erdinç’e bir çay söyler. Hoş beşten sonra iş görüşmesi başlar.

  1. Mutfak personelinin doğal yapısı

Steward adayımız Erdinç’in gözleri iyi görmemektedir. Dört numara miyoptur. Ama yinede gözlük takmamaktadır. Bu Erdinç’in doğal yapısıdır. Kusuru kesinlikle düzeltilebilmektedir. Ama kendisi bunu yapmamıştır.

  1. Mutfak personelinin kişisel kusurları

Steward adayımız Erdinç birazcık sakardır. Memleketinde dayısının lokantasında çalışırken zora geldiğinde panikler ve işten kaçardı. Steward Şefimiz Mustafa bunların hiçbirini bilmiyordu. Personel kavun değildi ki koklayıp alsın. Sonunda Erdinç’in işe alınmasını sağladı

  1. Güvensiz hareket ve güvensiz koşullar,

Çiçeği burnunda Steward Erdinç çalışırken güvensiz hareketler yapmaya başladı. Bunlar nelerdi bir bakalım.

  • Sorumsuz biçimde görev verilmeden ya da uyarılara aldırmadan güvensiz çalıştı,
  • Tehlikeli hızda çalıştı,
  • Güvenlik donanımını kullanılmaz duruma soktu,
  • Güvensiz yükleme, istif yaptı,
  • Güvensiz durumları oldu,
  • Şaşırdı, kızdı ve bu davranışları devam ettirdi,
  • Güvenliği önemsemedi.Bir de üstüne tuz biber olan güvensiz koşullar da vardı.

Güvensiz Koşullar

  • Mutfakta kötü koruyucuların yapılmış olması,
  • Yâda koruyucunun hiç yapılmamış olması,
  • Kusurlu, pürüzlü, sivri, kaygan ve eskimiş ekipman(tabak, gastonom küvet vb.),
  • Güvensiz düzen, yetersiz bakım,
  • Yetersiz aydınlatma, göz kamaştıran ışık kaynakları,
  • Yetersiz havalandırma, çevre, hava kaynakları vb.
  1. Kaza olayı,

Gözleri iyi görmeyen ve birazcıda sakar olan Steward Erdinç’e görevi olmadığı halde yanındaki kıdemli arkadaşı Steward Kemal tarafından görev verildi. Erdinç kıyma makinesini yıkayıp temizleyecekti. Ancak kıyma makinesi elektrik prizinden çekilmemişti. Parçaları sökülmemişti. Parçaları Erdinç sökecek ve temizleyecekti. Uğraştıysa da kıyma makinesinin ön tarafını sökemedi. Çünkü et sıkışmıştı.

  1. Yaralanma (zarar veya hasar).

Eti sıkıştığı yerden çıkarırsa belki makineyi sökebilirdi. Makineyi çalıştırdı. Elini; tokmağı kullanmadan makinenin içine soktu. Erdinç acıyla bağırdı. Elini makineye kaptırmıştı.

Kısacası Kazalar birbiri ile bağlantılı olaylar zinciri sonucunda meydana gelmektedir.

Sonuç olarak iş kazaları

% 2 önlenemez,

% 98 önlenebilir,

% 50 kolaylıkla önlenebilmektedir.

Mutfak iş kazaları ile ilgili yazı dizisinin sonuncusunu işimize yarayabilecek iş güvenliği kurallarıyla bitirmek istedim.

  • Bir mutfaktaki temizlik, düzen iş kazalarının çoğunu önleyen önemli bir etkendir. Mutfağın iyi bir şekilde düzenlenmesinin o mutfakta çalışanların moralini yükseltir. Kurulu düzenin ve arzulanan temizliğin yeterli ve devamlı olması yapılacak günlük çalışma ve kontrollerle mümkündür.

 

  • Mutfakta iş kazası olduysa kaza sırasında orada bulunup kazayı görenler ya da kazaya maruz kalan derhal yöneticisine bildirir. Derhâl acil müdahalesi yapılır. Daha sonra sağlık merkezine gidilerek ilk tedavisi yaptırılır.

 

  • Kesici, delici aletleri cepte, üzerinde taşımak yasaktır.

 

  • Makinelerin çalışma talimatlarına, uyarı ikaz levhalarına uyulmalıdır.

 

  • Hareket halindeki makinelere ayarlama ve tamir yapmak yasaktır.

 

  • Etler el ile kıyma makinesine atılmamalı, tokmak kullanılmalıdır.

 

  • Acil durumlarda asansör kullanılmamalıdır.

 

  • Temizlik sırasında ekipmanların ve lambaların elektrik aksamına gelecek şekilde su tutulmamalıdır.

 

  • Ziyaretçiler güvenlik konusunda bilgilendirilmeli.

 

  • Çöplerin toplanarak ortamdan uzaklaştırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

 

  • Çalışanların kayarak düşmelerine sebep olabilecek yağ, karpuz, kavun, muz vb. kabuklu yiyeceklerin hemen temizlenmesi gerekir.

 

  • Kızartma yaparken yağ sıçramaması için dikkat edilmelidir.

 

  • Bir başkasının kayıp, düşmesini sağlayacak şekilde ortada yük bırakılmamalıdır.

 

  • Fare, böcek vb. zararlı hayvanlara karşı yeterli ilaçlama yapılmalıdır.

 

  • Çalışanların temizlik kurallarına sürekli uymalarını sağlamak uyarıcı yazıların iş yerlerinin görülür kısımlarına asılması gerekir.

 

  • Duş, wc. vb. yerler ile sosyal faaliyetlerin yapıldığı toplu olarak bulunulan yerler çabuk kirlenebilen yerlerdir. Bu gibi yerlerin temizliğine dikkat edilmelidir.

 

  • Elektrikli ekipman ve makinelerin dışında el becerisine dayalı olarak kullanılan aletler, el aletleridir. Mutfaklarda meydana gelen iş kazalarının hemen çoğu el aletlerinin iyi kullanılamaması veya aletlerin kullanılamayacak şekilde arızalı ve yıpranmış olmalarından kaynaklanmaktadır.

 

 

  • Ekipman kullanılması sırasında meydana gelen iş kazalarına karşı alınabilecek önlemler şöyle sıralanabilir: Yapılacak işe uygun alet seçilmelidir.

 

  • Aletler ve ekipmanlar temiz tutulmalıdır. Onları kullanmadan önce kontrol etmeliyiz. Aletler yerlerine konulmalı, çalışanların veya başka birisinin üstüne düşebilecek veya ayağına takılabilecek bir yerlere bırakılmamalıdır. Özellikle keskin ve sivri uçlu olan aletleri (bıçak vs.) dikkatli kullanmalıyız.

A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

Murat DOĞAN
+90 532 622 67 86
 

ISO 22000-2018 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Yararları

 

  • Tüm gıda zincirine uygulanabilir olması,
  • Yönetime kritik bilgilerin sunulması suretiyle kolay karar verebilme olanağının sağlanması,
  • Tüketicilerin gıda güvenliği ile ilgili taleplerinin tamamının karşılanması .
  • Uluslararası düzeyde tanınan bir sistem olması nedeniyle ihracat kolaylığı,
  • Ürün gen toplama riskinin azaltılması,
  • Çalışanların iş veriminin ve memnuniyetinin artırılması,
  • Çalışanların hijyen ve gıda güvenliği konusunda bilinçlenmesi,
  • Proses kontrolün dokümanlarla kanıtlanmasına olanak vermesi,
  • Yükümlülüklerini bilen ciddi ve profesyonel bir organizasyon oluşturulması,
  • Gıda zehirlenmeleri ve ölüm risklerinin düşürülmesi,
  • Kanunlara uyumluluğun sağlanması ,
  • Resmi denetimlerde karşılaşılan sorunların en aza indirilmesi
  • Gıda israfının (gıda bozulmaları, vb.) ve bu israftan kaynaklanan maliyetlerin en aza indirilmesi,
  • Çalışma ortamının iyileşmesi,
  • Müşteri güveninin ve memnuniyetinin sağlanması.
  • Pazarlamada rakiplerin önüne geçilmesi,
  • Ürün kayıplarının azaltması.
  • Ürün güvenlik problemlerini önlemesi,
  • Hata yapılarak kazanılan tecrübeye güvenmekten ziyade potansiyel tehlikeleri önceden haber
    vermesi,
  • Gıda işletmelerine güvenli gıda üretmek için kanuni zorluklan karşılamada güvenirlik sağlaması,
  • Etkin kontrol geliştirmeye sistematik olarak yaklaşması,
  • Gıda zincirinin her aşamasında kullanılabilmesi,
  • ISO 9001 gibi kalite yönetim sistemlerinin tanımlayıcısı olması,
  • Geleneksel muayene ve kontrol sistemlerinden daha etkili olması,
  • FAO / WHO tarafından onay görmüş güvenilir bir sistemdir.

 

 

İÇME SULARIMIZDAKİ KANSEROJEN ASBEST TEHLİKESİ VE YAŞAMIMIZDA Kİ DİHİDROJEN MONOKSİT TEHLİKESİNE DİKKAT*

Öncelikli olarak ikinci konudan başlayalım isterseniz.

” dihydrogen monokside”adlı kimyasal maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı takdirde çok sıkı kontrolünün yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Bu maddenin zararlarına bir göz atalım:

  1. Yoğun terlemelere ve kusmalara neden olabilir,
  2. Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur,
  3. Gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir,
  4. Solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açabilir,
  5. Erozyona yol açar,
  6. Otomobil frenlerini etkinliğini azaltır,
  7. Ölümcül kanser hücrelerinin hepsinde bulunmuştur.

Bu kadar zararı olan bir maddenin hayatımızdan çıkarılması gerekmez mi?

Açıkçası ben asla çıkaramam… Sizde… Hatta bütün canlılar.

Neden mi?

Çünkü bu madde SU… O OLMAZSA DÜNYA OLMAZ, YAŞAM OLMAZ…

Hadi bakalım bir başka karsinojenik (kansere neden olan) kimyasal maddenden söz edelim.

ASBEST…

Çok iyi tanınan bir kimyasal karsinojenik madde.

“Türkiye’de içme sularımızın her litresinde milyonlarca lif asbest var.” ve asbestin nasıl tehlikeli bir kanser yapıcı olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Kesinlikle Türkiye’deki içme sularını tüketmeyin desem? Sizce doğru mu?

Ancak suda asbest liflerinin olması doğal bir olaydır ve su kaynaklarının jeolojik yapısından dolayı kaçınılmazdır. Bazı bölgelerdeki içme suyunda asbest lifi sayısı 100 milyon lif/litre değerine kadar ulaşılabilmektedir.

Asbest gerçekten karsinojen bir maddedir, ancak etkisini solunum yoluyla alınırsa gösterir. Ağız yoluyla alındığında karsinojenik etkisi olmadığı sayısız toksikolojik ve epidemiyolojik bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.

 

Ne kadar kolay aldatılabiliyoruz değil mi?

Amacım; kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış düşünceye sürüklendiğini göstermek…

Konuya bilimsel yaklaşılmaması durumunda hatalı değerlendirmelere düşmek kaçınılmazdır.

Kimyasal maddelerin insan sağlığı ve çevre üzerindeki zararlı etkilerinin toplum üzerinde yarattığı haklı korku, bu hatalı değerlendirmeleri beslemektedir.

Sıklıkla yapılan yanlış, kimyasalların zararı konusunda bilimsel gerçeklerden uzak kişisel görüş bildirerek konuda hassas olan toplumu tedirgin etmektir.

Kısacası bilimsel temelden yoksun kulaktan dolma bilgi ile yapılan spekülasyonlar toplumda korku yaratmaktadır.

Kesinlikle bunlara aldanmayın…

*BİLİMSEL GERÇEKLER HER ZAMAN DOĞRUYU BULDURMAZ…

**Hocam Prof.Dr.Kamil BOSTAN’ın Gıda Toksikolojisi ders notlarından yararlanılmıştır.

 

 

KV Danışmanlık